Türkiye’de heykel sanatı deyince akla gelen isimlerden bir tanesi de şüphesiz Mehmet Aksoy’dur. Cumhuriyetle birlikte gelişmeye başlayan heykel sanatında çeşitli konular işlenmiş olsa da Anadolu’nun geçmişine baktığımızda efsanelerle dolu olan tarihimizde bu temalara anıtsal boyutlardaki heykel çalışmaları ile yer veren sanatçılarımızın başında Mehmet Aksoy gelmektedir. Aksoy’un sanat yaşamı boyunca ürettiği heykeller çeşitli konulara eşlik etmekle birlikte Anadolu kültürünün bir parçası haline gelmiş olan Kibele, sanatçının çalışmalarıyla günümüzde tekrar görünürlük kazanmıştır. Aksoy çalışmalarında doğanın kutsallığına dikkat çekerek, doğaya ait izleri Kibele’den Şahmeran’dan yola çıkarak, şaman kültürünün de izlerini sürerek heykellerini ortaya koymuştur.
Günümüzde sanatın üretim biçimini ele aldığımızda disiplinler arası bir yaklaşım görüyoruz. Bu yaklaşımlardan birinin de psikoloji olduğu söylenebilir. Psikoloji bilim dalında bulduğu birçok kavramla, teoloji, etnografya, edebiyat ve güzel sanatları etkileyen Carl Gustav Jung, analitik psikoloji kuramını geliştirmiştir. Kişisel bilinçdışı ve kolektif bilinçdışı olarak incelenen analitik psikoloji, kişiliğin farklı yönlerinin bütünleştiği bir enerjiyi tanımlama çabasındadır. Carl Jung’un arketip kavramı analitik psikoloji içerisinde kendine yer bulur ve Platon’un ideasıyla benzer bir kavranıdır. Aksoy’un mitolojik yaklaşımlarla kendi tarzını ortaya koyduğu çalışmaları anne arketipi üzerinden yola çıkarak örneklendirilmiştir. Sonuç olarak sanatçının çalışmaları analitik psikolojinin şablonları doğrultusunda çözümlenmeye çalışılarak, sanatın çok disiplinli bir etkinlik olduğunun kanıtlaması denenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Jung, arketip, anne arketipi, heykel, Mehmet Aksoy
PDF: Heykeltıraş Mehmet Aksoy’un Çalışmalarında Anne Arketipi Okuması
mehmet-aksoy